GALA GÖLÜ MİLLİ PARK MI PİRİNÇ TARLASI MI ?

Evet, ara sıra Enez'in uydu fotoğraflarına bakarım. Sanki her seferinde farklı şey görecekmişim gibi. Genelde Google Earth'den. Geçen gün herhalde daha güncel bir fotoğraf vardı. Dikkatimi çeken şey Milli Park olarak koruma altına alındığı söylenen Gala gölünün ne kadar küçüldüğü ve pirinç tarlalarının ne kadar büyüdüğü oldu. Eh kalan parça da giderek büyüyen gübre ve ilaçlama baskısı altında ekosisteminin %80 ini kaybetmiştir herhalde. Bu konularda üniversitede biraz araştırmalar yapmış biri olarak bu beni çok üzdü. Ama asıl üzücü olan bu konuda hangi makam ne yapıyor acaba ? Hesapta 2-3 senedir Orman bakanlığı Gala gölü Milli Parkı için çok güzel planlar hazırlatıyor. Acaba onlar bu planları hayata koyana kadar Gala gölü kalacak mı ?

. ABD de milli parkların ülke ekonomisine getirisi yüzlerce fabrikadan daha fazla. Çünkü Milli Parklar o adamlar için kutsal mekanlar. Biz AYI YOGİ'yi seyredip gülüp geçerken, adamlar doğa dostu kaç nesil yetiştirdiler. Şimdi bu parklarda çadır köyler var ve bir çadırın gecelik kirası 150$ . Hava kararınca elektrikler sönüyor ki doğal hayata zarar verilmesin. Ayılar gelirse nasıl davranmak lazım diye her yerde uyarılar var. Ama çoluk çocuk 5 yıldızlı tatil köyleri yerine oralara gidiyor. Yellow Stone Milli Parkı ve Yosemite bunlardan en önemli iki tanesi. Kamp kontenjanları yaz tatilinden aylar önce doluyor. Sokaklarda geyikler geziyor. Kimsenin elinde tüfek yok. -Ki kişisel silahlanmanın en fazla olduğu ülke-. Bizim ülkemizde gizli gizli pompalı tüfekle gidip gördüğü geyiği, kuğuyu, leylekleri vuran insanlar var.

Konuya milli servet diye bakınca işler değişiyor. Ama olaya uzun vadeli korunup geliştirilecek bir değer diye bakmak lazım, acaba ben burayı en kısa sürede nasıl talan ederim diye değil. Şu an ülkemizin her köşesinde bu yaşanıyor galiba. Ve en güzel Milli parkları görmek için Avrupa ve Amerika?ya gitmemiz gerekiyor maalesef.